Merhabalar blog alemi! Nasıl gidiyor bayram? Benim ki maalesef az şekerli.
Hiç şeker yiyemedim bu bayram :/ Gerçi benim açımdan epey iyi bir şey ama şeker yiyemediğim bayramı ne yapayım ki ben :'(
Bayramın 2. gününde evdeydik. Ben de fırsattan istifade boş zaman bulmuşken epeydir aklımda olan bir takıyı yaptım. Bu modeli GK DONE'de sevgili Güler'de görmüştüm. Gördüğüm günden beri aklımdaydı. Altın renginde o üç çiviyi bile o zamanlar almıştım hatta.
Bayramdan önce biraz dikiş yaptım. Şimdilik bir acemi olarak sadece etek dikebildiğim için 2 tane etek diktim
Siyah eteğin kumaşını sadece 2 tl'ye sıhhiye sosyete pazarından aldım. Ankarada ucuz giyim için sosyete pazarları mutlaka gezilmeli. Hem model, hem kaliteli açısından çok güzel ürünler bulmak mümkün. Maddi kısım ise her daim sevindirici.
Sonra bedenime göre kıyafet bulamadığımdan dolayı - hele ki aradığım salaş bir bluz olunca- ona da giriştim kendimden pek emin olmayarak. Penye bir kumaştan olmalıydı hayalimdeki bluz. İlk önce tabi ki İzmir caddesindeki Bursa Kumaş Pazarı'na gittim. Çok kötü penyelerin metresi 5 tl, iyilerin ise 10 tl idi. İstediğim bluza 1 metre kumaş gerektiğinden oradan eli boş çıktım, becerebileceğimi bile bilmediğim bir bluz için boşa para vermek istemedim, oraya ucuz kumaş hayalleriyle gitmiştim oysa ki.
Eve dönüyordum ki Ziya Gökalp Caddesi'nde Karton diye yeni açılan bir yer var, oraya girdim öylesine.. Bu Ege mahallesi otobüslerinin kalktığı yerin hemen arkasında, halkbankın orada. Öylesine girdim bir baktım köşede kumaş sepeti var. Oradan metresi 5 tl ye alttaki bluzu diktiğim mor penyeyi buldum. Aklınızda olsun, devamı yokmuş, güzel penyeler vardı hem de böyle uygun fiyata, devamı da olmayacakmış.
Kedişimin kaşı gözü ve kulakları keçeden dikildi ^_^
Mor gibi penye bir kumaş olsaydı eminim çok daha güzel olurdu. Bu kumaş jarse gibi bir şeydi.
Evet bayram öncesi ve sonrası maceram bu kadarcık. Yarın çok merak ettiğim Sincandaki Harikalar Diyarına gideceğiz. Umarım hayalimdeki gibidir ve çok eğlenirim. Güzel fotoğraflar çekip tanıtmayı istiyorum.
Bilen bilir ben Ankaraya taşınalı 1 sene oldu olacak. O yüzden yeni yerler keşfetmeyi ve benim gibilere tanıtmayı çok seviyorum. Ankarada hobi malzemesi satan yerler konulu postum an itibariyle en çok tıklanan postlarım arasında. Böyle olması daha da teşvik ediyor beni Ankarayı tanıtmaya.
Şimdilik sevgiler ve saygılar her zamanki gibi Ponti'den!
Devam eden kitap çekilişim şurada : http://pontinintakilari.blogspot.com/2013/08/ipek-ongun-kitaplar-cekilisi-serraya.html
90'lardır, belirteyim;
Hiç şeker yiyemedim bu bayram :/ Gerçi benim açımdan epey iyi bir şey ama şeker yiyemediğim bayramı ne yapayım ki ben :'(
Bayramın 2. gününde evdeydik. Ben de fırsattan istifade boş zaman bulmuşken epeydir aklımda olan bir takıyı yaptım. Bu modeli GK DONE'de sevgili Güler'de görmüştüm. Gördüğüm günden beri aklımdaydı. Altın renginde o üç çiviyi bile o zamanlar almıştım hatta.
Bir altın, bir de gümüş rengini yaptım. Çok döndükleri için alttan ince telle sabitledim. Gümüş renginde telim olmadığı için bakır tel birazcık sırıtmış olabilir ^.^
Bayramdan önce biraz dikiş yaptım. Şimdilik bir acemi olarak sadece etek dikebildiğim için 2 tane etek diktim
Babet yanığı ayaklarımın korkunç görüntüsünden dolayı özür :(
Maxi etekleri çok seviyorum! Hem kalça kısmını daha zarif gösteriyor, hem de yaz için çok çok rahat. Ben de yazın pantolon giymeyi sevmeyenlerdenim. Bir maxi etek, üstüne salaş bir bluz en sevdiğim kombin. Kolsuz bir sade bluz ya da sporcu atlette şahane olurdu ama kışın kiloları bir bir dizen Ponti şimdlik salaş üstle yetinmek zorunda.^^
Sonra bedenime göre kıyafet bulamadığımdan dolayı - hele ki aradığım salaş bir bluz olunca- ona da giriştim kendimden pek emin olmayarak. Penye bir kumaştan olmalıydı hayalimdeki bluz. İlk önce tabi ki İzmir caddesindeki Bursa Kumaş Pazarı'na gittim. Çok kötü penyelerin metresi 5 tl, iyilerin ise 10 tl idi. İstediğim bluza 1 metre kumaş gerektiğinden oradan eli boş çıktım, becerebileceğimi bile bilmediğim bir bluz için boşa para vermek istemedim, oraya ucuz kumaş hayalleriyle gitmiştim oysa ki.
Eve dönüyordum ki Ziya Gökalp Caddesi'nde Karton diye yeni açılan bir yer var, oraya girdim öylesine.. Bu Ege mahallesi otobüslerinin kalktığı yerin hemen arkasında, halkbankın orada. Öylesine girdim bir baktım köşede kumaş sepeti var. Oradan metresi 5 tl ye alttaki bluzu diktiğim mor penyeyi buldum. Aklınızda olsun, devamı yokmuş, güzel penyeler vardı hem de böyle uygun fiyata, devamı da olmayacakmış.
Duruşu :
Bu kombini de dünyanın en ucuz kombini ilan ediyorum :D
Etek : 1 tl (Sosyete pazarı)
Bluz : 5 tl (by Ponti :P )
Köşeden çıkan bahçe hortumu : Paha biçilemez hahah
Genelde kadınlar kıyafetlerinin pahalılığıyla övünür, mutlu olur. Ben ise tam tersiyim. Ucuza güzel bir kombin çıkarttığım zaman acayip mutlu oluyorum. Hele ki o fiyatını ve benim diktiğimi söylediğimdeki şaşkın bakışlar çok çok güzel. Keşke herkes ben gibi olsa, şu tüketim çılgınlığına bir dur diyebilirdik belki.
Bayramın ilk günü köyü olmayan ve eşi sayesinde köy gören Ponti kusura bakmayın ama anca güzeller güzeli bir köy bahçesinde çektirebildi kombinini.
Çorap az daha koyu olaymış iyiymiş.
Velhasıl tam istediğim gibi salaş bir bluzum oldu.
Diktiğim ikinci bluza ise kumaşına rağmen epey büyük umutlarla başlamıştım ama kumaşı fire verdi, pek aklımdaki gibi olmadı, yine de giyilebilir gibi.
Mor gibi penye bir kumaş olsaydı eminim çok daha güzel olurdu. Bu kumaş jarse gibi bir şeydi.
Evet bayram öncesi ve sonrası maceram bu kadarcık. Yarın çok merak ettiğim Sincandaki Harikalar Diyarına gideceğiz. Umarım hayalimdeki gibidir ve çok eğlenirim. Güzel fotoğraflar çekip tanıtmayı istiyorum.
Bilen bilir ben Ankaraya taşınalı 1 sene oldu olacak. O yüzden yeni yerler keşfetmeyi ve benim gibilere tanıtmayı çok seviyorum. Ankarada hobi malzemesi satan yerler konulu postum an itibariyle en çok tıklanan postlarım arasında. Böyle olması daha da teşvik ediyor beni Ankarayı tanıtmaya.
Şimdilik sevgiler ve saygılar her zamanki gibi Ponti'den!
Devam eden kitap çekilişim şurada : http://pontinintakilari.blogspot.com/2013/08/ipek-ongun-kitaplar-cekilisi-serraya.html
90'lardır, belirteyim;